Tüp bebek tedavilerinde; daha etkin, daha güvenli ve daha başarılı yeni bir dönem başlıyor
Gelişen teknoloji hayatımızın her alanında olduğu gibi üreme tıbbında da pek çok yeni uygulamayı beraberinde getirmekte. İlk uygulamalardan günümüze geçen süreçte tüp bebek tedavileri de önemli aşamalar katetti. İlk uygulamalarda son derece kısıtlı olan tedavi uygulama şekli, artan bilgi düzeyimiz ile birlikte beraberinde pek çok alternatif yöntem geliştirilmesini sağladı. İlk tüp bebek uygulamalarının doğal bir siklusta yumurta gelişimi takibi ve alınan yumurtaların sperm ile ayni ortama konup döllenmesinin sağlanması, sonrasında da erken gelişim döneminde laparoskopik olarak transfer edilmesi şeklinde yapıldığı göz önüne alınırsa, o günlerde tedavi görmüş bir çift için veya uzman için günümüzde gerçekleştirilen ovülasyon indüksiyonu ile ayni siklusta çok sayıda yumurtanın elde edildiği, elde edilen yumurtaların mikroenjeksiyon yöntemi ile döllendiği ve döllenen embriyoların 5-6 gün laboratuar ortamında büyütülerek rahme tutunma aşamasına kadar gözlenebildiği ve hatta genetik olarak incelenebildiği bir aşamaya gelinmiş olması gerçekten baş döndürücü bir teknolojik ilerleme olarak değerlendirmek mümkün.
Bununla birlikte özellikle son 5 yıl içerisinde hızlı bir şekilde hayatımıza giren ve kliniklerin rutin uygulamaları arasında yerlerini alan yeni teknolojiler klasik tüp bebek uygulamalarının şeklini ve konseptini de tümden değiştirmektedir. Peki tüp bebek tedavisinde yaşanan bu en yeni gelişmeler nelerdir?
ERA testi: Kişisel embriyo transfer günü tayini ile daha başarılı bir gebelik eldesi
tüp bebek yeni gelişmelerERA testi, yukarıda bahsedilen yöntem veya yaklaşımların içerisinde en yeni olan teknik. Ayrıca diğer yöntemler eski uygulama şekillerinin daha etkin bir versiyonları iken ERA testi başlı başına yeni bir konsept. En kısa şekilde açıklamak gerekirse ERA testi embriyo transferi yapılması planlanan gün rahimden alınan küçük bir doku parçasınında, embriyonun rahme tutunmasında rol alan 230’dan fazla genin incelenmesi sonrası rahmin embriyoyu kabul edip etmeyeceğini veya ne zaman kabul edebileceğini belirlemek amaçlı gerçekleştirilen bir test.
Gerçekleştirilen çalışmalar, tekrarlayan implantasyon başarısızlığı olguların 1/4’ünde başarısızlığın embriyo transfer gününde rahmin embriyo için tam olarak hazır olmaması neticesinde meydana geldiğini gösteriyor. Dolayısı ile bu olgularda embriyo transfer öncesi yapılacak ERA testi ile gebelik için transfer yapılması gereken en uygun gün belirlenebiliyor. Hatta bazı olgularda rahmin hiçbir zaman embriyo için uygun olmaması da söz konusu olabiliyor. Ne yazık ki bu durum için geliştirilen yeni bir tedavi imkanı yok.
Her ne kadar ilk aşamada tekrarlayan implantasyon başarısızlığı gözlenen olgularda kullanılan önemli bir test gibi görünse de aslında ERA testi tedavi aşamasında olan her olguda uygulanabilecek, kişisel embriyo transferi planlaması yapılabilecek bir test.